Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 348 - 349 | 433
(433-433)
(348)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Medreset-üz-Zehra erkânlarına ehemmiyetli bir mes’eleyi havale ediyorum.

Seyyid Sâlih “Arabistan’da Asâ-yı Musa’nın çok lüzumu ve çok faidesi olduğunu, oralarda seyahatimde anladım. Herhalde Arabça’ya tercümesi lâzım geliyor.” dedi. Benim hâlim ve hastalığım müsaade etmediği için benim bedelime Medreset-üz-Zehra erkânı, dört yere, güzelce Arabça’ya tercümesi için muhabere etsinler. Bir mektubu Câmi-ül Ezher’e, Emirdağ’lı Kılınç Ali vasıtasiyle orada birkaç edib zâtlar tercüme etsinler. Bir mektub da, Ankara Diyânet Dâiresi’nde Risâle-i Nur’u ciddî takdir eden ve alâkadar olan bir iki âlim Arabça’ya tercüme etsinler. Biri de; Kayseri kazalarından Ürgüp Müftüsü kardeşim Abdülmecid’e yazsınlar ki, yirmi sene bütün kuvvetiyle Nur’a hizmet etmek ona lâzım iken etmediği için, onun bedeline bütün kuvvetiyle Arabça’ya tercüme etsin. Biri de, Isparta havalisinde Nur dâiresindeki âlimler dahi Asâ-yı Musa’yı taksim sûretinde herbiri bir kısmını tercüme etsinler.

* * *

(349)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: En büyük müjde ve Risâle-i Nur’un tam serbestiyetine bir mukaddeme olarak, çok ziyâde beşaretinize sevindik. Isparta adliyesinin üç sene bir menzilde saklamaları, o menzilin kirası olarak o üç yüz lira bedeline, yeni yazı Tarihçe-i Hayatı bana bırakılan beşyüzden ikişer lira fiyat ile o üçyüz liraya o fiatı mukabil tutarak o Tarihçe-i Hayat’tan elli tane gönderirsiniz. Dört sene hapis çeken mübârek Asâ-yı Musa ve Zülfikâr Mecmûaları benim nazarımda pek fazla kıymetdar olduğu için bana elli liralık gönderiniz. Size şimdi elli lira gönderiyorum.

Sâniyen: Nazif’e bin bârekâllah, bin mâşâallah. İkinci bir Husrev, İnebolu ikinci bir Isparta olduğunu isbat ediyor. Tarihçe-i Hayat’ın en mühim mes’elesi Medreset-üz-Zehra olması cihetiyle Nazif’in bu neşriyatı, Reîsicumhur’un Medreset-üz-Zehra ma’nasında ve Doğu Üniversitesi nâmında Şark Câmi-ül Ezherine ciddî çalışmasına bir vesile olduğunu zannediyoruz.

Ses Yok