Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 422 | 565
(565-565)

Şimdi maddî bir lokma hediye beni hasta ettiği gibi, ma’nevî bir hediye olan ziyaret etmek, görüşmek, hususan başka yerlerden musafaha için zahmet edip gelmek ziyareti dahi, ehemmiyetli bir hediye-i ma’nevîyedir. Ona mukabele edemiyorum. Hem de ucuz değil, ma’nen pahalıdır. Ben kendimi o hürmete lâyık görmüyorum. Ma’nen mukabele de edemiyorum. Onun için şimdilik aynen maddî hediye gibi bir ihsan olarak bana ma’nevî hediye gibi olan sohbetten zaruret olmadan men’edildim. Ba’zı beni hasta eder. Maddî hediyenin tam mukabilini vermediğim vakit beni hasta ettiği gibi. Onun için hâtırınız kırılmasın, gücenmeyiniz.

Risâle-i Nur’u okumak, on def’a benimle görüşmekten daha kârlıdır. Zaten benimle görüşmek; âhiret, îman, Kur’ân hesabınadır. Dünya ile alâkamı kestiğim için, dünya hesabına görüşmek ma’nasızdır. Âhiret, îman, Kur’ân için ise; Risâle-i Nur daha bana ihtiyaç bırakmamış. Hususan Tarihçe-i Hayat’taki mektublar. Hattâ hizmetimdeki has kardeşlerimle de zaruret olmadan görüşemiyorum. Yalnız ba’zı Risâle-i Nur’un fütuhatına ve neşriyatına ait ba’zı kimseler için görüşmek istesem, o zaman görüşmek caiz olabilir ve bana sıkıntı vermez. Bu noktayı bilmeyen ziyarete gelenlere haber veriyorum ki; birkaç senedir ceridelerle ilân etmişim ki, benimle görüşmek isteyenleri hususan uzak yerden gelerek görüşmeden gidenleri, husûsi dualarıma dâhil ediyorum. Her sabah da dua ediyorum. Onun için de gücenmesinler...

Said Nursî


* * *

(422)

Üstadımız buyuruyor ki:

“Ben çok zaman evvel bekliyordum ki, Urfa tarafından Nurlara karşı kuvvetli eller sâhib çıksın. Çünkü orası hem Anadolu’nun, hem Arabistan’ın, hem Şark’ın bir nevi merkezi hükmündedir. Nurlar orada yerleşse, o üç memlekette intişarına vesile olur. Cenâb-ı Hakk’a hadsiz şükürler ediyorum ki, o havalinin dindarları ve hamiyetkârları sâhib çıkmağa başladılar. Ben de kendi paramla aldığım ve zehir hastalığının fazla rahatsızlığı içinde tashih ettiğim bana mahsus bir kısım mecmualarımı onlara gönderiyorum. Çok yerlerden ve çok mühim zâtlar istedikleri halde, ben Urfa’yı her yere tercih ediyorum. Urfa Medrese-i Nuriyesine veriyorum. İnşâallah bir kısım daha onlara göndereceğim.

Ses Yok