Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 437 | 584
(584-584)
(437)

EMİRDAĞI’NIN MÂNİDÂR BİR HÂTIRASI

Beş seneden beri teneffüs için Emirdağı’nın etrafında paytonla gezdiğim zaman garib bir tarzda, bir yaşından yedi yaşına kadar küçücük çocuklar vâlide ve pederlerine karşı gösterdikleri alâkadan ziyâde bir iştiyakla faytonuma koşup elime sarılıyorlardı. Hattâ bir iki def’a payton altına düşüp hârika bir tarzda zarar görmeden kurtuldular.

Hattâ hiç beni görmeyen, bilmeyen bir ve iki, üç yaşında çocuklar yalın ayak dikenler içinde koşa koşa paytona yetişiyorlar. Büyük adamlar gibi temenna edip elinizi öpelim derlerdi. Bu hale hem ben, hem kardeşlerim ve görenler hayret ediyorduk. Bu hal bir mahalleye mahsus değil, her tarafta hattâ köylerinde aynı hal devam ediyordu.

Beni aldatmayan bir hatıra-i hakîkat ile benim ve arkadaşlarımın kanaatimiz geldi ki, bu ma’sûm taifenin ma’sûmiyetleri cihetiyle, sevk-i fıtrî denilen bir hiss-i kablelvuku ile, Risâle-i Nur’un bu memlekette ma’sûm çocuklara ve kendilerine çok menfaati olacak diye, akıl ve fikirleri olmadığı halde, o ma’sûmane his ile, Risâle-i Nur’un ma’nası itibariyle tercümanına, annesine yalvarmasından ziyâde bir iştiyak ile koşuyorlardı.

Biz de bir hiss-i kablelvuku’ ile hissediyoruz ki, ileride bu küçük ma’sûm mahluklarda büyük Nurcular çıkacak. Ve ileride Nur’un has şâkirdleri olacak ki, bu vaziyeti gösteriyorlar.

Ben de bir nevi küçücük ma’sûmları, evlâdım olmadığından evlâd-ı ma’nevîye olarak dualarıma umumen dahil ettim. Her sabah bunları da Nur talebeleri ile beraber dualarımda yâd ediyorum.

Hem onlardan bir yaşındaki ma’sûmu, kırk yaşındaki lâkayd bir adama tercih etmeye sebep, bunlar günahsız ve samimî bir alâka göstermesinden elbette onları sevk eden bir hakîkat var. Ben de o cihetten onları büyüklere temenna ettiğim gibi, onların temennalarına ciddî mukabele ediyorum.

Hem ma’sûmiyetleri, hem ileride tam Nurcu olmalarına binaen, dualarını kendi hakkımda makbul olacak diye onlara derdim: “Mâdem siz benim evlâd-ı ma’nevîyem oldunuz. Ben de size dua ediyorum. Siz de günahınız olmadığı için, duanız benim hakkımda inşâallah makbuldur. Siz de bana dua ediniz. Çünkü ziyâde hastayım.” derdim. Ben ve benim yanımdaki kardaşlarımın kuvvetli bir ihtimal ile kanaatımız geliyor ki, masonlar ve zındıkların plânı ile bolşevizm tarzında gençleri terbiye etmek için bir vakit ba’zı mektebler açıldığı ve sonra ... ... bu mekteblerle gençleri ifsada çalıştıklarına mukabil,

Ses Yok