Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 327 | 412
(410-412)

Çünkü uzun imtihanlarda mahkemeler, düşmanlarım; benim gizli ve mevcûd kusurlarımı göremediklerinden, hıfz-ı İlâhî ile bütün bütün beni çürütemediklerinden, Risâle-i Nur’a galebe edemiyorlar. Fakat hayat-ı içtimâîyede çok tecrübelerle mahiyeti bilinmeyen, benim vârislerim genç Said’lerin bir kısmını, Nur’un zararına iftiralarla çürütebilirler diye o telâştan bu ehemmiyetsiz hayatımı ehemmiyetle muhafazaya çalışıyorum. Hattâ yanımda bir rovelver varken, ikinci bir kuvvetli rovelver daha tedarik etmeye lüzum gördüm. Düşmanların zehirleri, kardeşlerimin duasiyle kırıldıkları gibi, sair sû-i kasdları dahi inşâallah akîm kalacaktır.

Ezcümle: İki saat Kamer tamamıyla tutulduğu aynı gecede, gizli düşmanlarım Ankara’dan bizden Nur mecmûaları istemeleri üzerine buraya gelen iki adam, birden otuzaltı mecmûa gönderdiğimizin aynı ikinci gününde tahminlerince daha gönderilmemiş diye hem o kitablar nerede olduğunu bilmek ve Afyon’daki resmî ve makam sahibi bir iki masona haber vermek ve taharri ettirmek ve kilitli olan iki odamda yemek ve içmek kaplarıma zehir atmak için, fevkalâde bir tarzda dama çıkmışlar ve iki odanın herbirinin bir penceresini kırmadan acib bir tarzda açıp içeriye girmişler. Benim yattığım oda ise arkasından sürgülü olmasından bana sû-i kasd edememişler. Hıfz-ı İlâhî ve inâyet-i Rabbânîye onların eline bir uç vermedi. Ben daha lüzumlu şeyler yazacaktım. Fakat rahatsızlık “Yeter!” dedi. Her vakit ihtiyat, ihlas, tesanüd, sebat, sarsılmamak ve vazifemizi yapmak ve vazife-i İlâhîyeye karışmamak,


düstûruna göre hareket etmek ve telaş ve me’yus olmamak lâzım ve elzemdir. Hem tekrar derim: Nur şâkirdleri gibi pek az zahmetle pek çok kıymetdar hizmet ve pek çok ma’nevî kazanç elde edenler tarihlerde görülmüyor. Ağır şerâit altında ba’zan bir saat nöbet bir sene ibâdet hükmüne geçtiği misillü, inşâallah Nurcuların hizmet-i îmaniye ve Kur’âniyedeki saatları yüzer saat hükmünde hayırlar kazandırır.


Umum kardeşlere ve hemşirelere selâm
ve iki cihanda selâmetlerine dua eden
ve dualarını isteyen kardeşiniz

...Hakîki fedakâr Zübeyr, en lüzumlu ve hizmete şiddet-i ihtiyacım zamanında buraya imdadıma geldi. Yoksa Isparta’dan o sistemde birisini isteyecektim...

* * *
Ses Yok