Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 434 | 581
(580-581)

ve üç kardaşımdan iki kardaşımı elli seneden beri görmediğimden (Allah onlara rahmet etsin) öyle kıymetdar, dindâr, âlim iki kardeşimin sohbetinden, hürmetkârâne muhabbet, merhametkârâne şefkatteki sürurdan mahrum kaldığımdan bu dünyada Risâle-i Nur’un îmanda Cennet çekirdeği bulunduğunu gösterdiği gibi, bugün dört fedakâr hizmetimde bulunan ma’nevî evlâdlarımla bir seyahat ettiğim zaman, îmandaki Cennet çekirdeğinin bir zerreciği kat’iyyen ruhuma ihtar edildi.

Ömrümde mücerred kaldığımdan dünyada çocuklarım olmamasından, çocuklara karşı şefkatkârâne zevklerinden, memnuniyetlerinden de mahrum kaldığım ile beraber bu noksaniyeti hissetmiyordum. Bugün dört yarama mukabil, Cenâb-ı Hak gâyet zevkli bir ma’nayı ihsan etti. Üç cihetle tedavi etti.

Birincisi: Risâle-i Nur’da beyân edilen hadîs-i şerifteki


sırriyle, ihtiyar kadınların Risâle-i Nur cihetinde hârika istifadeleri ve zevk-i ruhanîleri merhume vâlidemin merhamet-kârâne husûsi şefkatinden gelen lezzete mukabil küllî ve umûmî bir sûrette binler vâlideleri rahmet-i İlâhîyye bana ihsan ettiği gibi, üç merhume hemşirelerimin şefkatkârâne, kardeşane sevinç ve sürurlarına bedel, yüz binler genç hanımları bana hemşire nev’inde Risâle-i Nur cihetiyle verip duâları ile ve Nurlarla alâkadarlıkları ile hemşirelerim yüzünden kaybettiğim üç fâide yerine binler fâide-i ma’nevî ve sürur-u ruhî ihsan etmiş. Bu ikinci kısmın hakîkat olduğuna çok delil ve emâreleri var, kardeşlerim biliyorlar. Hem merhum kardeşimin vefatiyle fedakârâne dünyadaki maddî, ma’nevî muavenetlerinden ve muhabbet ve şefkatlerinden mahrumiyetime bedel, rahmet-i İlâhîyye o husûsi iki üç kardeş yerine yüz binler hakîki kardeş gibi hakîki şefkat, muavenet ve yardım eden, hattâ değil yalnız dünya hayatını belki hayat-ı uhreviye sermayesini de Risâle-i Nur’un hizmetinde bana yardım etmek için fedai kardeşleri ihsan etmiş. Dünyada evlâdlarım olmadığından gâyet zevkli olan çocuklara şefkat meziyetinden mahrumiyetime bedel, bir-iki çocuk şefkatine bedel yüz binlerle ma’sûmları ki, ileride Risâle-i Nur’la beslenmeleri cihetiyle, bu husûsi, cüz’î üç şefkatkârâne vaziyeti yüz binlere çevirdi. Buna dâir çok emâreleri var. Hattâ bana hizmet edenler biliyorlar ki, peder ve vâlidesinden çok ziyâde bir şefkat, bir hürmet, bir bağlılık ma’sûm çocukların bana karşı Bolvadin’de ve Emirdağı’ndaki ekser yollarda göstermeleri, bu cüz’î, şahsî, husûsi zevki, lezzeti, şefkatkârâne hürmeti binler küllî ve umûmî bir sûrete çevirdiğine çok misalleri var.

Ses Yok