Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 447 | 599
(599-600)

Sonra görüyordum:

Onların zâhirî şiddetine sebeb olan kusurları kendilerinde görmüyordum. Fakat çok def’a bir zaman sonra, kader-i İlâhînin başka kusuratıma binaen şefkat tokadının öyle savcıların eliyle geldiğini gördüm. Kader adâlet yaptığı için, o şefkat tokadını ruh ve kalbimle kabûl ettim. Zâhirî sebebe binaen savcıların şiddetini helâl ediyorum. Şimdi Cenâb-ı Hakk’a şükür, o müdde-i umûmîlerin bir kısmı, vazifeleri olan hukuk-u umûmîyenin müdafaası hukukullah nev’inden olduğu cihetle, bana karşı şiddet değil, bilakis hakîki adâlet noktasında, umum İslâmiyet’e ve belki insaniyete de menfaatı olan Risâle-i Nur’un hizmet-i îmaniyesi cihetiyle şiddeti bırakıp kader-i İlâhînin şefkat tokadına bakar gibi zâhirî ta’zib, hakîkaten yardım hükmüne geçtiği için, ben de bu sırr-ı azîm münâsebetiyle, bütün böyle müdde-i umûmîlere karşı bir dostluk ve dua etmek vaziyetini aldım. Zâhiren bana karşı şiddet-i hüküm görünen hâlât, o hizmet-i îmaniyeye bir ilânname hükmüne geçti.

Ben de şimdi onlara, hukuk-u âmmenin hukukullah hükmüne geçtiğini bilenlere, umumen selâm ve dua ediyorum. Bana olan şiddetlerini umumen helâl ediyorum.(*)

Said Nursî


* * *

(447)

Bediüzzaman Said Nursî’nin Gazetelere Bir Mektubu

(Bize ait mes’eleleri yazan gazetelere hitaben yazdığım bu yazıyı neşretseler, bugünlerde olan aleyhimdeki isnadlarını helâl edeceğim. Şiddetli hastalığıma binaen bu kısacık mektubumu o gazeteler neşretsinler ki; bizi düşünen kardeşlerim kederlenmesin.)

Evvelâ: Bugünlerde olan mes’eleler için merak etmeyiniz. Hakkımızda tecelli eden, inâyet ve rahmet-i İlâhîye ile bu büyük bir hayırdır. Hem hasta olduğumdan konuşmaya ve görüşmeye de tahammül edemiyorum. Şimdi Risâle-i Nur’un dâhil ve hâriçteki fevkalâde intişarı ve geniş fütuhatı ile düşmanlar da dost olmuşlar. Herkesin konuşmak istemesine mukabil, inâyet-i İlâhîye ile sesim de kısılmış ki; daha Risâle-i Nur bana ihtiyaç bırakmadığından görüşüp, konuşamıyorum.


(*): Üstadımızın sizlere yazdığı ayn-ı hakîkat olan bu mektubunu arz ediyorum.

Talebesi Sungur

Ses Yok