Denizli ve Emirdağ Lahikaları I -II | Mektup 401 | 522
(522-525)
(401)

EHL-İ VUKUF RAPORUNA HAFİF BİR İTİRAZ TARZINDA
HAKÎKAT-I HÂLİ BEYÂN ETMEKTİR

Dinî hissiyâtı siyasete âlet ediyorum diye ithamlarına karşı deriz:

Bütün hayatımı ve beni tanıyanları işhad ediyorum ki; değil dini siyasete âlet, belki siyasî olduğum zamanda dahi, bütün kuvvetimle siyasetleri dine âlet ve tâbi’ yapmaya çalıştığımı, bütün tarih-i hayatım ve dostlarım şehadet ettikleri gibi, Hürriyetin başında şeriat isteyenleri astıkları bir zamanda, Hareket Ordusu’nun dehşetli divan-ı harb-i örfîsinde, aynı günde onbeş adam asıldığı bir zamanda, Divan-ı Harb-i Örfî reîsi ve a’zaları dediler ki: “Sen mürtecisin, Şeriat istemişsin” sözlerine mukabil demiş: “Şeriatın bir tek mes’elesine ruhumu feda etmeye hazırım. Eğer Meşrutiyet bir fırkanın istibdadından ibaret ve hilaf-ı Şeriat hareket ise, bütün dünya şahid olsun ki ben mürteciyim” diyen bir adam, idama beş para ehemmiyet vermeyen ve dünyasını, her şeyini Şeriata feda eden hiç mümkün müdür ki: Dîni, şeriatı bir şeye ve bir siyasete âlet yapsın. Buna ihtimal veren sofestaî olamaz.

Hem bir ma’sûmun hatırı, bu vatanda on zalim gaddarlara siyaset yolu ile ilişmek büyük bir hata bilen, on zalim cinayetkâr ve kendine işkence edenlere karşı mukabele etmeyen, hattâ beddua da etmeyen bir adam ve âsâyişe ilişmemek hayatına bir düstûr yapan bir adamı, dini siyasete ve dolayısiyle âsâyişe dokunur ma’nasında ittiham etmek, elbette dehşetli bir garaz ile ittiham eder.

Yirmi sekiz senede emsalsiz ihânetler, işkenceler, azablar verildiği halde, mahkemelerin tahkikatı ile, yüz binler fedakâr dostları varken, altı vilâyetin ve altı mahkemenin tahkikatı ile bir vukuat talebesinde bulunmayan bir adam, âsâyişe ya vatana, siyasete zararı var diyen, elbette yerden göğe kadar haksızdır.

Zannetmesinler ki, ben bu zalîmâne ithamlara karşı kendimi mes’uliyetten veya mahkûmiyetten kurtarmak içindir. Sizi te’min ediyorum ki: Beni tam bilen dostlarım da tasdik ediyorlar ki, bu yirmisekiz senede, ölüm hayattan ziyâde bana faideli ve kabir on def’a bana hapisten ziyâde medâr-ı rahat ve hapis on def’a bu çeşit serbestiyetten daha istirahatıma faideli olduğunu kat’iyyen kanaatım var. Eğer ba’zı dostlarım mahzun olmasaydı ben dâimî hapiste kalacaktım.

Ses Yok